Kanarya Adaları Astrofizik Enstitüsü’nden astrofizikçi Javier Román yaptığı açıklamada, “Bu dev akıntı yolumuzu tesadüfen geçti” dedi. Ekip başlangıçta gökada grubunu çevreleyen karanlık maddeyi ölçmek için Saç Kümesi etrafına dağılmış yıldızların halelerini inceliyorken, bunların imzalarına rastladılar.
MYNET – YURT DIŞINDAN HABERLER
YILDIZ AKIŞI NEDİR?
Yıldız akıntıları, diğer galaksilerin çekim kuvveti nedeniyle ayrılan veya birbirine dolanan parçacıklardan oluşan yıldız parçacıklarına verilen addır. Şimdiye kadar bilim insanları, Dünya’nın da dahil olduğu Samanyolu’nda veya birkaç galakside bu yıldız akıntılarından düzinelerce keşfetmeyi başardılar. Ancak bu sefer araştırmacılar galaksilerin içinde, yani uzayda bulunmayan bir yıldız akışı keşfettiler.
DÜNYADAN UZAKLIK 321 MİLYON IŞIK YILI
Dünya’dan yaklaşık 321 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan bu yapılar, araştırmacılar tarafından türünün ilk örneği olarak fırlatıldı. Dev Saçılım Akımı adını verdikleri bu yapının aynı zamanda bugüne kadar bulunan en büyük yıldız akıntısı olduğu da iddia edildi.
Çalışmanın ortak yazarı Los Angeles’taki Kaliforniya Üniversitesi’nden gökbilimci R. Michael Rich, kişisel teleskopuyla Dev Saçılma Akımı’nın ilk gözlemlerini yaptı. Ekip daha sonra akışı düzgün bir şekilde incelemek için La Palmas, Kanarya Adaları, İspanya’da bulunan daha güçlü William Herschel Teleskobu’na başvurdu.
“YOK EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ”
Araştırmacılar galaksi kümesindeki yıldız akışını keşfettiklerinde şaşkınlıklarını dile getirdiler. Çalışmanın ortak yazarı, Hollanda’daki Groningen Üniversitesi’nden gökbilimci Reynier Peletier, yaptığı açıklamada yapının “birbirini çeken ve iten galaksilerden oluşan düşmanca bir ortamda çok kırılgan bir yapı” olduğunu söyledi. “Normalde böyle bir şeyin daha büyük galaksiler tarafından parçalanmasını beklersiniz” diye ekledi.
NASIL BU KADAR BÜYÜK?
Araştırmacılar yıldız akışının nasıl bu kadar bölünüp büyümediğinden emin olmasalar da buna karanlık maddenin neden olabileceği düşünülüyor. Karanlık madde evrendeki maddenin çoğunluğunu oluştursa da aslında görünmezdir ve yalnızca görünür maddeyle olan çekimsel etkileşimleri yoluyla tespit edilebilir. Araştırma ekibi, gökada grubu içinde gizlenen karanlık maddenin, yıldız akışının mevcut şekline şekillenmesine yardımcı olmasının mümkün olduğunu söyledi.