New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün İsrail’in yeniden beyaz fosfor kullandığını ileri sürdüğü beyaz fosfor, kalıcı yaralanmalara neden olabiliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail ordusunun 10 ve 11 Ekim tarihlerinde sırasıyla Lübnan ve Gazze’ye açtığı topçu ateşinde beyaz fosfor atıldığını videolar ve görgü şahitleri ile doğruladıklarını belirtti.
İsrail ordusu ise HRW’nin raporuyla ilgili bir açıklama yayınlayarak, bu hafta Gazze’de beyaz fosfor kullanmadığını söyledi.
Yapılan açıklamada “Gazze’de beyaz fosfor kullanımıyla ilgili olarak İsrail Savunma Kuvvetleri’ne yöneltilen mevcut suçlama kesinlikle yanlıştır.” denildi. Ancak Lübnan’daki kullanımla ilgili bir ifade yer almadı.
HRW’nin raporunda ne deniyor?
HRW, internet sitesinden beyaz fosfor kullanımıyla ilgili “Soru -Cevap” şeklinde bir rapor yayınladı. Raporda, 10 Ekim’de Lübnan’a açılan topçu ateşiyle atılan beyaz fosforun İsrail-Lübnan sınırındaki iki kırsal alana düştüğü bildirildi.
Örgüt, Gazze’de görüştüğü iki kişinin de 11 Ekim’deki saldırıda açılan topçu ateşinden Gazze limanına beyaz fosforun yayılışını tarif ettiğini aktardı.
HRW, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik askeri operasyonlarında beyaz fosfor kullanımının sivilleri ciddi şekilde tehlikeye attığını ve uzun süreli yaralanmalara yol açabileceği uyarısında bulundu.
“Daha zararsız alternatifleri var”
İsrail’in 2009 yılında da Gazze’deki çatışmalarda beyaz fosfor kullandıklarını belgelediklerini hatırlatan örgüt raporda, “İsrail, ‘hava patlamalı’ beyaz fosfor mühimmatlarının nüfusun yoğun olduğu bölgelerde istisnasız tüm kullanımını yasaklamalıdır.” dedi.
Beyaz fosforlu sis bombalarının kolaylıkla bulunabilen ve öldürücü olmayan alternatifleri bulunduğuna dikkat çeken örgüt, bu alternatiflerin aynı etkiye sahip olduğunu, ancak sivillere verilen zararı önemli ölçüde azalttığını bildirdi.
HRW’nin raporuna göre, İsrail 2008-2009 Dökme Kurşun Operasyonu’nda Gazze’de 200 kadar karadan beyaz fosfor attı. Çok sayıda sivilin yaralanmasına neden olan saldırılar uluslararası ve ulusal çapta tepki topladı.
İsrail, 2013’te beyaz fosfor içermeyen yeni bir sis bombası üretmekte olduklarını duyurdu, ancak yeterli alternatifi oluşana kadar beyaz fosfor mühimmatlarını kullanma ve stoklama hakkını saklı tuttuğunu belirtti.
Beyaz fosfor nedir?
HRW beyaz fosforu, top mermileri, bombalar ve roketlerle atılan ve oksijene maruz kaldığında tutuşan kimyasal bir madde olarak tanımlıyor. Kimyasal reaksiyon 815 derecelik yoğun bir ısı yaratıyor ve bir ışık ve yoğun duman üretiyor. Sarımsak benzeri bir koku yayan bu madde zehirlemekten çok ısı ve alevle yaktığı için kimyasal silah olarak kabul edilmiyor.
Beyaz fosfor ne için kullanılıyor?
Beyaz fosfor, askeri birliklerin hareketini maskelemek için gece veya gündüz bir sis perdesi oluşturabildiğinden öncelikle sahadaki askeri operasyonları gizlemek için kullanılıyor. Ayrıca kızılötesi optiklere ve silah takip sistemlerine müdahale ederek askeri güçleri tanksavar füzeleri gibi güdümlü silahlardan koruyabiliyor.
Havada patladığında karaya göre daha geniş bir alanı kaplıyor ve daha uzun süreli sis perdesi yaratıyor. Ancak yanıcı özelliğinin daha geniş alanlara yayılması sebebiyle, özellikle Gazze gibi yoğun nüfuslu yerlerde siviller için tehlikeyi arttırıyor.
Karadan atıldığında ise tehlike alanı daha yoğunlaşıyor ve sis perdesi daha uzun süre devam ediyor. Beyaz fosfordan çıkan bulutun ne kadar süre havada kalacağı hava koşullarına bağlı olarak değişiyor.
Yangın çıkarıcı bir silah olarak da kullanılabilen beyaz fosfor, Irak’taki ABD güçleri tarafından 2004 yılında Felluce’deki ikinci muharebesi sırasında atılmış, çıkan duman sayesinde gizli savaşçıları ortaya çıkarmıştı.
Beyaz fosforun zararları neler?
HRW’ye göre beyaz fosfor, genellikle kemiğe kadar inen, iyileşmesi yavaş ve enfeksiyon gelişme olasılığı yüksek olan ciddi yanıklara neden olur. Beyaz fosforun tüm parçaları temizlenmezse, tedaviden sonra yaraları daha da kötüleştirebilir ve oksijene maruz kaldığında yeniden alevlenebilir. İnsan vücudunun sadece yüzde 10’unda oluşan beyaz fosfor yanıkları genellikle ölümcüldür. Ayrıca solunum hasarına ve organ yetmezliğine de neden olabilir.
İlk yaralanmalarından sonra hayatta kalanlar genellikle ömür boyu acı çeker. Kalıcı kas gerilmesi hareket kabiliyetini engellerken, ilk saldırının travması, ağrılı tedaviler ve görünümü değiştiren yara izleri psikolojik zarara ve sosyal dışlanmaya da yol açar.
Beyaz fosforun neden olduğu yangınlar sivil yapıları ve mülkleri de tahrip edebilir, ekinlere zarar verebilir ve çiftlik hayvanlarını öldürebilir. Ayrıca, silahlı çatışma ortamlarında tıbbi hizmet sağlayıcıların elindeki yetersiz kaynaklar, ciddi yanıkların tedavisindeki zorlu süreci daha da güçleştirebilir.
Beyaz fosforun uluslararası hukuktaki statüsü nedir?
Bir silah olarak kullanıldığında, beyaz fosforlu mühimmatlar yangın çıkaran silahlar olarak kabul edilir. Yangın çıkarıcı silahlar uluslararası hukuk tarafından açıkça yasaklanmamış olsa da, teamüller devletlerin bu silahların sivillere zarar vermesini önlemek için mümkün olan tüm tedbirleri almasını gerektiriyor.
Buna ek olarak, yangın çıkarıcı silahlar Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’nin (CCW) 3. Protokolüne tabi. Ancak Filistin ve Lübnan’ın katıldığı bu protokol İsrail tarafından onaylanmadı.
Bu protokol, havadan atılan yangın çıkarıcı silahların “sivillerin yoğun olduğu yerlerde” kullanılmasını yasaklıyor, ancak düzenlemede iki önemli boşluğu öne çıkıyor.
Birincisi, protokolde karadan fırlatılan yangın çıkarıcı silahlar sivillerin yoğun olarak bulunduğu yerlerde kullanılmasını kısıtlıyor, ancak Gazze’deki beyaz fosforlu topçu saldırıları kapsamıyor.
İkincisi de, protokolün yangın çıkarıcı silah tanımı “esas olarak yangın çıkarmak ve insanları yakmak için tasarlanmış” silahları kapsaması ve bu nedenle, aynı yangın çıkarıcı etkilere neden olsalar bile, sis perdesi olarak kullanılmaları halinde tartışmalı bir şekilde hariç tutuyor.