Sosyal medyadan açıklama yapan Birol Aydemir, parti üyeliğinden ve genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiğini duyurdu.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN ZOR DÖNEMİ”
Aydemir yaptığı açıklamada, “Partili meslektaşlarımla aynı yolda ilerleyemediğimizi üzüntüyle kaydettim. Bu nedenle İYİ Parti'den ayrılma kararı aldım.” ilan etti.
Ekonomik duruma değinen Birol Aydemir, “Cumhuriyet tarihinin en zor dönemlerinden geçiyoruz, asıl beka sorunu budur.” Dedi.
Siyasette oyunun kurallarının yozlaştığını ancak hiçbir şeyin değişmediğini savunan Aydemir, hafta sonu yapılacak kongrede cumhurbaşkanı adaylarına başarılar diledi.
Kamuoyuna gelince…
İyi Parti üyeliğimden ve görevimden istifa ettiğimi kamuoyuna bildiririm.
Ben siyaseti sadece ülkemiz ve milletimiz için hayırlı işler yapmanın bir aracı olarak gördüm. Bu yüzden siyasete girdim. Çünkü kurumsallık oldukça zayıf…
— Birol Aydemir (@BirolAydemir15) 25 Nisan 2024
Sosyal medyadan açıklama yapan Aydemir, şu açıklamalarda bulundu:
Kamuoyuna gelince…
İyi Parti üyeliğimden ve görevimden istifa ettiğimi kamuoyuna bildiririm.
Ben siyaseti sadece ülkemiz ve milletimiz için hayırlı işler yapmanın bir aracı olarak gördüm. Bu yüzden siyasete girdim. Çünkü ülkemizde kurumsallık çok zayıf; Sosyal, ekonomik ve hukuki tüm bileşenleriyle siyasetten son derece etkilenmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ortamda “doğru” alternatif olma yolunda partimizin karar organlarında görüşlerimi dile getirmekten çekinmedim. Ancak ne yazık ki partili arkadaşlarımla aynı yolda ilerleyemediğimizi üzüntüyle belirttim. Bu nedenle İYİ Parti'den ayrılma kararı aldım. Ancak bundan sonra da bilgi ve tecrübemi ülkemizin hizmetine sunmaya ve bu doğrultuda çalışmaya/üretmeye devam etmeyi umuyorum.
Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden geçiyoruz. Artık genç ya da yaşlı kimsenin umudu yok. Bugün ülkenin asıl ihtiyacı “ideolojik fikirleri canlı tutmak” değil. Bu ülkenin sorunu, çocuklarına eve dönerken “istediklerini” alamayan babadır. Faturalarını ödeyemeyen milyonlar var. Kirayı ödeyemeyen onlar. Şehir dışında bir üniversiteden mezun olan oğlunu okula gönderemeyen bir aile. Türkiye'nin beka sorunu tükenmiş insanlardır. Adaletin neredeyse hiçbir alanda olmadığı, hukukun çiğnendiği, yargının işlemediği, özgürlüklerin kısıtlandığı, kurumların zayıflatıldığı, liyakat yerine sadakatin esas alındığı, liyakatin olmadığı bir süreci yaşıyoruz. kamu yönetiminde adalet, şeffaflık ve sorumluluktur. Bütün bunlar güzel ülkemiz için gerçek bir hayatta kalma sorununu temsil ediyor. Ve tüm bunların sorumlusu iktidar ve muhalefet dahil tüm siyasi sistemdir.
Ülkemiz siyasetinde oyunun dili, üslubu, kuralları bozuldu ama değişmeyen bir şey var: Halkına iyilik yapanlar her zaman kayırılmıştır. Belirli etnik/toplumsal ayrımlara odaklananlar retoriklerle dolu dar bir pencereye sıkışıp kalıyor ama mahallelerinden asla çıkamıyorlar.
31 Mart 2024'te yapılan yerel seçimlerden ortaya çıkan tablo bize tek bir şeyi anlatıyor; Kutuplaşmadan uzak, tutarlı bir merkezi politikanın hayati önem taşıdığı da bir gerçektir.
Mevcut siyasi ve/veya ideolojik partilerin merkezci siyasete girişebileceklerini düşünmüyorum. Ülkemizin demokratik, liberal, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir siyasal sistem ve düzene olan ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Merkez siyaseti aslında ideolojilerden uzak, aklın, “değerlerin” siyasetidir. Türkiye'nin geleceğinin demokrasi, özgürlük, adalet, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, şeffaflık, sorumluluk ve liyakat gibi değer ve ilkelere inanan ve içselleştiren siyasetçilerde ve siyasi partilerde yattığını düşünüyorum.
Son dönemde ortak yol paylaştığım, bana önce başdanışman, ardından başkan yardımcılığı görevini emanet eden Meral Akşener Hanım'a bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Birlikte çalışma fırsatı bulduğum tüm arkadaşlara da ayrıca teşekkür ediyorum. İYİ Parti'nin 27 Nisan 2024'te yapacağı olağanüstü kurultayının başarılı geçmesini temenni ederken, mevcut cumhurbaşkanı adaylarına da başarılar diliyorum.