Mesleki eğitimler Avrupa’da genç kuşakları geleceğin iş dünyasına hazırlayan fırsatlar olarak öne çıkıyor. Peki ama iyi bir mesleki eğitimin ölçütleri neler ?
Meslek eğitimi alan öğrencilerin yaklaşık %65’i mesleki eğitimlerini tamamlar tamamlamaz iş buluyor çünkü işverenlerin ihitiyaç duyduğu teknik ve sosyal becerilere sahip bir şekilde mezun oluyorlar.
Ancak genç kuşakların işsizlik oranının oldukça yüksek olduğu Avrupa’da bu meslek eğitimlerinin amacına ulaştığından ve bu öğrencilerin önümüzdeki 5, 10, 20 yıl içinde işsiz kalmayacağından emin olmak önemli.
Avrupa Birliği’nin mesleki eğitim sistemi kapsamında öğrenciler hem okuyup hem çalışıyor
Bu özel eğitimin iş bulmada etkili olması için 7 uyması gerek:
- Öğrencilere bir iş sözleşmesi yapılmalı
- İş deneyimi kayda değer kazanımlar sunmalı
- İş yerindeki eğitmenler desteklenmeli
- Eğitim süresinin en az %50’si bir iş yerinde geçmeli
- Öğrenciler yaptıkları iş karşılığında maaş almalı
- Sosyal hizmetlerden faydalanabilmeli
- Güvenli bir iş ortamında çalışmalı
Eğitimin başarılı olması için AB üyesi devletlerin de uyması gereken 7 kriter var:
- Tarafların şeffaflığı kanunlarla garanti altına alınmalı
- Bu özel Eğitimin nasıl uygulamaya konulacağına dair yönetmelikler olmalı
- Küçük ve orta ölçekli işletmeler öğrenci-işçileri işe alma yönünde teşvik edilmeli
- Eğitim hem ülke çapında hem de Avrupa Birliği tarafından tanınmalı
- Öğrencilere kariyer rehberliği servisi sunulmalı
- Öğrenciler tüm Avrupa’da bu tarz eğitimlerden haberdar edilmeli
- Öğrencilerin geleceğin iş dünyasına hazırlandığından emin olunmalı
Danimarka, bu kriterlerin üçte ikisini karşılayan 8 Avrupa ülkesinden biri. Buradaki eğitimciler mesleki eğitimlerin öğrencileri geliştirdiğine inanıyor.
Euronews Muhabiri Maithreyi Seetharaman, Danimarka’nın başarısının sırrını öğrenmek üzere konunun uzmanlarından Mesleki Eğitim Konfederasyonu Başkanı Lone Folmer Berthelsen ve Eğitim Politikaları Danışmanı Claus Eskesen ile başkent Kopenhag’da biraraya geldi.
Maithreyi Seetharaman, Euronews: Danimarka’da işletmeler ve sendikalar, Avrupa’dan, diğer dünya ülkelerinden farklı olarak ne yapıyorlar?
Lone Folmer Berthelsen, Mesleki Eğitim Konfederasyonu Başkanı: Burada sendikalar ve işveren örgütleri arasında kesintisiz bir diyalog var. Birlikte çalışıyor, hangi alanlarda bu mesleki eğitimlere ihtiyacımız var birlikte karar veriyoruz. Şu anda var olan 3200 pozisyonu bu şekilde oluşturduk. Tüm sistem bu yönde inşa edilmiş durumda.
Claus Eskesen, Eğitim Politikaları Danışmanı: Üyelerimizi iş hayatları süresince daha fazla eğitim almaya teşvik etmek için çok büyük bir çaba sarfettiğimizi söyleyebilirim. Bir taraftan da bu özel mesleki eğitimleri geliştiriyoruz. Bu ikili bir eğitim sistemi. Yani öğrenciler okul ile işi bir arada götürüyorlar. Eğitimleri sırasında bir taraftan işin nasıl yürütüldüğünü görme fırsatı yakalıyorlar.
Maithreyi Seetharaman, Euronews: Dünya Ekonomik Forumu’nda Eğitim, Cinsiyet ve Çalışma Departmanı’nın Başkanı Saadiya Zahidi’yle yaptığım röportaj hakkında ikirleriniz öğrenmek istiyorum. Zahidi, “Yeni işlerde çalışabilme ve yaşam boyu öğrenme kabiliyetleri işverenlerin ve hükümetlerin üzerinde düşünmesi, yeni nesillere aşılaması gereken beceriler. Yaşam boyu kendini geliştirmeye devam etmenin bir alışkanlığa dönmesi için ilkokuldan itibaren genç nesilleri bu yönde teşvik etmeli, eğitimini vermeliyiz.” diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Claus Eskesen, Eğitim Politikaları Danışmanı: Kolayca neyin ortak hedef, neyin ulusal hedef olduğunu belirleyecek bir çerçeve hazırlayabiliriz. Ancak içerik açısından, bugün neye ihtiyacımız olduğunu, 10 yıl, 20 yıl sonra neye ihtiyacımız olacağını sosyal kurumların belirlemesi gerek.
Lone Folmer Berthelsen, Mesleki Eğitim Konfederasyonu Başkanı: Aynı zamanda iş yerlerinde ne öğrenmeleri gerektiği hususunda bir takvim belirleyebiliriz. Okulda ne üzerine eğitim almalılar? İş yeri onlara ne katmalı? Her iki taraf da birbirine teknolojinin ne yönde evrildiği, eğitim programında nelerin değiştirilmesi gerektiğiyle ilgili ipuçları verebilir. Böylece eğitim sistemini düzenli bir şekilde değiştirip, geliştirebiliriz.
Maithreyi Seetharaman, Euronews: Birçok öğrencinin üniversite eğitimine yönlendirildiği ve iş dünyasına hazırlanmadan mezun olduğuna dair birçok eleştiri var. Mesleki eğitimler sizce bu açığı dolduruyor mu ?
Claus Eskesen, Eğitim Politikaları Danışmanı: İkili sistemin bize çok faydası olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin neredeyse hepsi mezun olur olmaz iş hayatına atılıyor. Eğitimleri kapsamında iş piyasasının bir parçası olduklarından, mezun olduklarında bu piyasada çalışmaya hazır oluyorlar.
Maithreyi Seetharaman, Euronews: Taraflar arasındaki ilişkinin sağlığı açısından güven kritik bir öneme sahip diyebilir miyiz?
Claus Eskesen, Eğitim Politikaları Danışmanı: İş hayatına atılmaya hazırlanan yeni nesiller, eğitim kurumları ve işverenler arasındaki güven oldukça önemli. Özellikle dijital dünyanın geleceği gibi konular söz konusu olduğunda.
Lone Folmer Berthelsen, Mesleki Eğitim Konfederasyonu Başkanı: Şirketler açısında, 3-4 yıllık bir iş sözleşmesi imzaladığınız birine güvenebilmek elzem. Bu kişiye bir stajer gözüyle değil, bir iş arkadaşı gözüyle bakılıyor.
Claus Eskesen, Eğitim Politikaları Danışmanı: Ancak, en önemli şey öğrencilerin bu mesleki eğitim sırasında neler öğrendikleri… Kazanımların 5-10 yıl sonra işsiz kalmalarına engel olması…