Otonom araçlarda güvenlik nasıl olmalı? – OTOMOTIV

Otonom araçlarda güvenlik nasıl olmalı? Otonom araçlar hayatımızın bir parçası olmaya başlıyor. Araçların herkes için daha güvenli bir gelecek yaratma potansiyeline sahip olması isteniyorsa, otonom araç üreticileri ve filo operatörleri için güvenlik öncelikli konu olmalıdır. Siber güvenlik şirketi ESET, otonom araçlara odaklandı ve daha güvenli sürüş için ipuçlarını paylaştı. Sürücüsüz veya otonom araç filoları şu anda San Francisco ve Las Vegas’ta faaliyet gösteriyor. Pilot programlar Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle’dan Miami’ye kadar neredeyse bir düzine başka şehrinde de uygulanıyor. Sürücüsüz araçlar Avrupa ve Asya’da da geliştirilmekte ve test edilmektedir. On yıllar boyunca siber güvenlik hakkında öğrenilen bir şey varsa o da, herhangi bir başarılı teknolojinin, ister yasal ister yasa dışı olsun, para kazanmak isteyen girişimcileri cezbettiğidir. Otonom araçlar, siber suçlular için oldukça çekici bir kategori olarak değerlendiriliyor. Tüketicilere karşı hesapların ele geçirilmesi ve işletmelere yönelik fidye yazılımları gibi tamamen siber uzayda gerçekleşen suç faaliyetlerinin yanı sıra, fiziksel dünyada araçlara sahip olmak bazı ilginç fırsatlar sunmaktadır:

• Müşterileri seyahat geçmişleriyle ilgili tehdit ederek para kazanın
• Araçlara uzaktan el konulması
• Trafik sıkışıklığına neden olacak şekilde araçların belirli bir yere gönderilmesi.
  • Yoğun saatlerde yoğun kavşakları veya otoyolları hedeflemek.
  • Kolluk kuvvetlerini kalabalık havalimanlarından, tren istasyonlarından veya otobüs terminallerinden uzak tutun
  • Acil servislerin engellenmesi
  • Diğer organize suç faaliyetlerinin kapsamı
• Güvenlik özelliklerini devre dışı bırakarak kazalara neden olmak.

Otonom araçlarla ilgili olası bir başka endişe de ticari kamyonlarla ilgilidir. Değerli kargo taşıyan otonom bir kamyon durdurulabilir veya suçluların seçtiği bir yere yönlendirilebilir. Kamyonlar, malların gemilerden boşaltıldığı rıhtım gibi transit merkezlerini de kapsamak için kullanılabilir. Pek çok yeniliğin arasında özellikle hızla yer edinen bu yeni teknoloji, hayal gücünün sınırlarını zorluyor ve yeni engeller yaratıyor. Ancak artan şöhret, dijital savunmaların güçlendirilmesine yardımcı olabilecek teknoloji meraklılarını da cezbediyor. Geleneksel insan gücüyle çalışan arabalarla aynı yollarda gidebilen otonom araçlar, otomotiv teknolojisinde onlarca yıldır yaşanan en büyük değişimlerden birini temsil ediyor. Yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip olan ulaştırma mühendisliğinden öğrenilen bazı temel önlemleri de unutmamak gerekiyor gibi görünüyor:

• Bireylerin veya şirketlerin sahip olduğu otonom araçların, acil durumlarda bir insan tarafından çalıştırılabilecek kontrollere sahip olması gerekiyor. Yapay zeka sürüş konusunda ne kadar iyi olursa olsun, bir insan sürücünün yapabileceği her şeyi asla tahmin edemeyebilir ve bunlara yanıt veremeyebilir. Yapay zekanın “otopilotunu” devre dışı bırakabilecek yönlendirme, hızlanma ve frenleme mekanizmalarının sağlanması, hayat kurtarmakla “basitçe” bir kazaya karışmak arasındaki farkı yaratabilir. Makineler bilinen modelleri manipüle etmede iyidir, ancak insanlar otomatik eğitim setlerinde uygun bir şekilde ele alınamayan joker olayları manipüle edebilir.

Taksi veya shuttle hizmeti olarak kullanılması amaçlanan araçlarda, metro araçlarında kullanılan acil durum halatları veya düğmelerinden farklı olmayan bir acil durum frenleme sisteminin yolcuların erişimine açık olması gerekmektedir.
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası